18 Ocak 2016 Pazartesi

SATIN ALMAMA KARARI 4. HAFTANIN SONU

SATIN ALMAMAK NASILDI?

Öncelikle, okuyan, takip eden, destek olan, desteklemese de köstek olmayan zatı muhteremlere teşekkürü borç bilirim. Ben bu 4 hafta boyunca ihtiyacım dışında hiç birşey satın almadım. Peki neler yaptım, ne değişti?

GIDA-MUTFAK HARCAMALARI

Şayet aşırı derecede acıkmamışsam dışardan birşeyler yemedim, kafelerde restorantlarda para ve zaman harcamadım, fast food gibi sağlıksız yiyecekler tüketmedim, evimin yolunu tuttum, mutfağımda pişirdim ve yedim, iş yerime evden kahvaltı götürdüm. Bir kez iş arkadaşıma ilk maaş yemeği sözümü yerine getirdim, bir kez dışarda sıcak süt içtim, bir kez sandviç satın aldım, bir kez bir arkadaşım fast food ısmarladı, bir sabah da simit ve poğaça yedim-evden kahvaltı hazırlayamamıştım-. Lakin bunların hepsi gıda gibi temel bir ihtiyaç olarak satın almama kararında yerini buldu. Bir de arkadaşlarım misafirliğe geldiğinde onlara sunmak için satın aldıklarım var ki 25 tl gibi bir harcamam oldu. Evden yiyerek 4. haftanın sonunda 1,5 kiloya veda ettiğimi de hatırlatmak isterim. (Daha da dışardan poğaça yemem!) Tüketeceğimden fazla sebze, meyve almadım,siz de  çöpe gitmesi yerine, haftada iki kez markete uğrayabilirsiniz.

YENİ YIL - HEDİYELEŞME

Hediyeleşmek güzel, kapitalizmle mücadele etmek, sistemden bir nebze sıyrılmak elbette zordu.  Hediyeleşmeye kimilerinin karşı olduğunun farkındayım, fakat içine doğduğumuz verili bir dünya var. Yeni yılda hediyeleşmeyi yeni yılın dayatması değil vesilesi olarak görüyorum. Keza sadece o gün değil, yılın farklı bir gününde de birilerine hediye vermeyi onları mutlu etmeyi severim. -öyle pahalı şeyler değil, madden minik manevi değeri yüksek türde şeyler-

Satın almama kararı farklı fikirleri ortaya koymamı kolaylaştırdı, el yapımı hediyelerle sevdiklerimi mutlu ettim. Okuduğum kitaplarımı , el yapımı ayraç, kandil simidi vb. hediye ettim. Emin olun bana el yapımı gelen iki hediye de çok değerliydi. (Biri Seda'dan el yapımı bir mumluk diğeri ise Gözde'den cupcake!)

MAKYAJ GİYİM VB.


Bu süreçte sosyal yaşantılarımızın da bu sistem altında nasıl şekillendiği üzerine kafa yordum. Artık ev oturmaları azaldı, kısa mesafelerde bile ya taksi  ya bir toplu taşıma aracı kullanan, parayla mutlu olan insanlar haline geldik. Sonuç olarak, yürünebilir mesafeleri yürüdüm, gerisinde otobüse bindim. Ta ki havalar soğuyup yürünmez hale gelene kadar.-

Takas ise neredeyse unutulmuş durumda (Ankara'da "Önce Takas Vardı" etkinliği oldu fakat gidemedim, bir sonraki etkinlik için takipteyim), gardolaplarımız hınca hınç kıyafet dolu fakat her indirimde 10 tllik tayttan, belki çok daha pahalı kıyafetlere kadar ne varsa onu satın alan insanlara dönüştük. Ben bu ay bir parça bile kıyafet almadım. Yeniyılda bir kaç parça ailemden gelenlerin de bana yeteceğini düşünüyorum uzunca bir süre. Kıyafet ihtiyacınızı, Özgür Dönüşüm'den de giderebilirsiniz (ya da akılcı alışverişler yapıp fazla olan eşyalarınızı da teklif edebilirsiniz).

Giyim gibi  kozmetik sektörü de "beni almalısın" diyen indirimlerle dolu, bilmek uygulamak için yeterli olamıyor, bugün baktığımda evde 4 tane pudranın olduğunu gördüm. "Kapitalizmin mübah kadını" olmamaya çalışırken birden "ne olduğumuzu" hatırlatıyor bu gibi minik ayrıntılar. Kısacası kozmetik satın almadım, -feminist akım içinde makyaja karşı olanlar  ya da kadına makyajın atfedilmesi, onlardan sosyal ortamlarda yapması mecburmuş gibi beklenilmesi, hatta bunun üzerinden ikincilleştirilmesi -söylemsel ikincilleştirmenin yanı sıra bundan doğan baskı- var olduğu gibi , kadının özgürce kendi bedeni hakkında karar verebilmesi açısından önem arz ettiğini düşünüyorum. Kimi yerlerde kadın makyaj yapmadığı,  kimi yerlerde ise yaptığı için belli bir baskıyla karşılaşıyor. -Ki makyaj yapan erkekler de daha homofobik bir çerçevede baskıdan nasibini alıyor- Benim tek sözüm bırakın kim ne isterse onu yapsın, siz de özgürce karar verebiliyor musunuz bedeniniz üzerinde ona kafa yorun!

BARINMA,İLETİŞİM GİDERLERİ

Ben kira ödemiyorum, su, elektrik, aidat, internet ve tv giderleri ailem tarafından ödeniyor hesaplarıma göre kira dışı giderler 180 tl'yi buluyor.  -Su ve elektrik tüketimine dikkat ettim- Bunun yanında haftalık 50 tllik doğal gaz yakıyorum. 380 deyin siz ona, ben zaten olduğu için 70 tl verdim ısınmaya bu süreçte. 30 da ev telefon olsa 410.(Yani tek başıma kirada olsam gelirim giderimi karşılamaz bu net!)  Cep telefonuma da 30 tl yüklüyorum. -cep telefonunun yararına zararına hiç girmiyorum-

SONUÇ

Son hafta harcamaları ile aylık toplam 423 TL zorunlu olarak harcadım.

(Yol,yemek, ısınma-70 tl, iletişim 30 tl. ) Peki 280 nerde 423 nerde. Problem, zorunlular için hesap ettiğim kaleme ısınma ve ilaç masraflarını eklememiş olmam (10+10+70=90) yanı sıra acil durumda taksiye binince,misafirin olunca, verilmiş bir sözün varsa bunlar da masraftan oluyor (toplam 53 TL) 

BUNDAN SONRA

Bu günden sonra da elimden geldiğince dikkatli ve bilinçli harcayacağım. Yaşam şeklinizi ve kendinizi anlamak için, gerçek ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurun, en azından harcamalarınızı bir kenara yazarak gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum. Ben bu ayki birikimimle son gün kitap fuarına giderek 5 kitap aldım, bu kitapları da yine çevremdekilere- okudukça- hediye etmeyi düşünüyorum. Bir cilt sağlığı problemim için de tedavi masraflarımın bir kısmını karşılamış oldum. Önümüzdeki aylarda da akılcı bir tüketimle birikim yaparak, spora başlamayı düşünüyorum. Hem fiziksel hem de ruhsal olarak bana iyi geleceğine inanıyorum. Minik iyiliklere de para ayırdım.











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder