31 Aralık 2015 Perşembe

2016'ya 1-2 !

Pazartesi : 14,5
Salı (gidiş geliş sadece):  gidiş:3,5 dönüş: 2,67 : 6.17
Carsamba: gidiş 3 + astiden 2,5 tllik sandviç -açtım çünkü- kızılaya kadar ıs arkadasım sagolsun bıraktı- toplam 5.5 tl
Şimdilik toplam 26.17

Gelelim hediyeleşmeye: yıl başı ıkramıyesı olarak gelen parayla babamın bır ıhtıyacını aldım onu burdan hariç tutacagım. (Terzı degılsen satın alman gereken turden bır seyler)


Mert (2 aylık) ilk kitap hediyesini benden almış oldu :) rafimdan kucuk prens onun oldu.

Babama ayrac ve yaninda kitapligimdan bir kitap, anneme ablama ve abime birer ayrac :) hepsi el emeği :) 
Herkese mutlu huzurlu duyarli insancil yıllar ! 







MUTLU YILLAR!

herkese musmutlu tasarruflu yıllar! 


son yayınımızı salı günü yapmışız, salıdan bu yana ne oldu?
salı günü 13 lira sipariş malzemelerine ödedim. (bi bitmedi lan ne malzemeymiş dediğinizi duyar gibiyim :D ) çarşamba günü harcamasız geçti ve bugün kendime minnişko bir hediye verdim; yılbaşı mutfak masrafıma 29,30 TL gibi bir tutar harcadım. yaşasın vişne şarabı! ha bu arada, pastayı da teslim ettim ve 60 lira kazandım. hemmen sokak kedilerini mama aldım! bu soğukta onları aç komayın e mi? 60 liradan geriye kalan 50'yi de birikim için bir kenara ayırdım.

bugün yılın son günü ve su son 11 gün için ufak bir hesap yaptım;

temizlik malzemesi, siparişi, eğitimi, mutfağı, faturası derken, 11 günü 135 lira ile çıkmış bulunmaktayım. şu an oldukça yüksek bir rakam olarak görünebilir. ama bu süreçte bu tutar içinden alınanlar önümüzdeki bir ay boyunca kullanacağım malzemeler olduğu için gelecek haftalarda harcamalarım iyice azalacak.

yılbaşı hediyelerinin yapımında sınavlar nedeniyle minnik bir aksaklık yaşadım, umuyorum yarın bununla ilgili bir giriş daha yapacağım.
beni derinden yaralayan bir konuya da değinmek isterim, aldığımdan beri gözlerimden kalpler saçarak baktığım ve denemek için sabırsızlandığım gingerbread evim teoride mükemmel pratikte felaket giderek başarısızlığa uğradı. henüz bu yenilginin ağır izlerini taşıyorum. aslında pek bir malzeme ziyanı söz konusu değildi, ama yine de hayal kırıklığı ve derin bir üzüntü yaşadım.

başarısız olan malzemeleri tabiki atmadık, robotta çekip üzerine puding ve krema katarak cakepop hamuru yaptık, şimdi kendisi bizim yılbaşı tatlımız!



buraya sipariş pastamın  fotoğrafını da ekliyorum. siparişten kazandığımın %15 ile 20 arasında bir kısmını sokak hayvanlarına mama olarak  harcamaya karar vermiştim, bugün bunu da mümkün kıldık ve yılbaşım daha güzel bir hale geldi. bana sipariş veren sevgili Filiz Biçer'e de buradan kocaman bi teşekkür!

haaaa bu arada, bu süreçte yaklaşık olarak 1,3 kg vererek 73 kilodan 71,7ye indim!

daha az harcamalı, daha mutlu, daha sağlıklı, daha fit ve huzur barış dolu bir 2016 yaşayabilmek dileğiyle! herkese mutlu yıllar!

29 Aralık 2015 Salı

1 HAFTADA 1000 TIK !!!

1 HAFTADA 1000 TIK İÇİN TEŞEKKÜR EDERİZ

Satın almama kararımızda bir haftayı geride bıraktık, bu zaman diliminde de kiminiz satın almamaya başladı, kiminiz takipçimiz oldu, kiminiz de yanımızda olduğunuzu söyleyerek destek oldunuz. Bir haftayı geride bıraktık ve 1000 tıkı geçtik!

2 . HAFTA BAŞLADI!

2. HAFTAYA BAŞLADIK!

Dün işe giderken aktarmaya karttaki para yetmedi, Küçük Emrah bakışlarıyla gerisin geriye indim otobüsten, zira bozuk param yoktu "fazla kartı olan var mı acabaaaa" diye bağıramadım.  Paralı beklerken yine kartlı geldi. İşe geç kaldım, paralıya bindim derken 3,5 tl gidişe verdim, dönerken mecburen şampuan aldım -9.5 TL :(  - zira saç egzeması var bende, öyle her bir şampuanı kullanamıyorum, Kızılay'a kadar yürüdüm ve 1.5 da dönüşe verdim.  Toplamda 14.5 gitttttigggghhhhh!

Yarın akşam Samsun'a ailemin yanına gideceğim orda da çok harcayacağımı sanmıyorum...(Bilet parası caaaanııııımmmm annemden! )

En nihayetinde dengelenir diye düşünüyorum.

Bu aralar ısınma konusunda tasarruf yapıyorum, bir kat fazla giyip bir derece düşükte yakıyorum ve üşüdüğüm de söylenemez. Soğuk olduğunda yükseltiyorum. (Alt ve üst komşular da yüksek yakıyorlar galiba)


Kısacası faturalar ve aidat da babamdan olunca bana eline ve cebine sahip olmak düşüyor.Bunun için doğru kelime "müsriflik yapmamak"!

Almayın, İhtiyacınız yok!

Günaydın, ben bi şuraya güzel bi playlist bırakayım, öyle uyanalım sonra konuşurum!

https://www.youtube.com/watch?v=AQGG460CFqE otomatik oynatmadan devam ediverin siz!

beni en çok zorlayan yerler avmler, butikler falan değil marketler, evet bildiğimiz süpermarketler. boğazına düşkün ve mutfağı seven bir insan olarak, bir kutu pudingin, kepekli unun, pişirmelik çikolatanın yanından geçmek zor oluyor. e onlar temel madde niye almıyorsun diyenler varsa, e çünkü ihtiyacım yok. eskiden olsa aman kullanırız ya, yeni bi tarif denerim diyerek ne varsa alıyordum.

sonuç mu? yeni tarifi deniyor, hem kendime hem çevremdekilere kalori kitliyordum. artık sipariş olmadığı sürece yeni malzeme almıyorum. ve bu da ciddi bir tutarı harcamamak demek.

dünü harcama yapmadan kapatamadım, 10 lirayı temizlik malzemelerine (şaşırtıcı derecede küsuratsız bir 10 liracık tuttu), 9.45 lirayı da sipariş malzemelerine harcadım. ancak kendimi tuttum ve ihtiyacım olmayan hiçbir şeyi almadım. bugünü de harcamasız kapatmak isterdim ama büyük ihtimale yine bir sipariş malzemesi için harcama yapacağım.

kendimi nasıl hissettiğime gelince, daha mutluyum. eskiden ihtiyacım olduğunu düşündüğüm gereksiz şeyler için alamadığım bulamadığım zaman hafif hezimetler yaşardım. çok beğendiğim ama aslında hiiç ihtiyacım olmayan siyah bir botun numarasını bulamamak, evde aynı tondan 3 kıyafet olmasına rağmen almak istediğim elbisenin üzerimde istedğim gibi durmaması gibi sıkıntılarım olmuyor artık. indirim yazısı kovalamıyorum her yerde. ya da sadece sohbet etmek uğruna her akşam dışarı çıkıp almaman gereken 1000 kaloriyi alıp, üzerine bir de fahiş fiyatlar  ödemiyorum. daha rahatım, daha mutluyum. bazen zorlanıyorum. ama daha iyiyim. almamayı başaracağım. https://www.youtube.com/watch?v=Cp_RyTmDirk


 evet her gün rengi eşitlenmiş bir cilde ihtiyacım yok. ama çalışma ortamının lanetine daha fazla karşı koyamadım, ay canıııııım hastasın galibaaa sorularından bıktım ve bugün bastım  yüzüme makyajı. ileride oluşacak kırışıklıklarımdan günümüz çağının güzellik anlayışı sorumludur!

herneyse, artık yeni yıla iki gün kaldı, hediye merasimini açıyorum, hem yeni bebeklerimi denemek (gingerbread house kalıplarımı) hemde ufak el ürünleri hazırlamanın vakti geldi. yakın arkadaşım ezgi için ufak minik bir süprizim olacak, biter bitmez yapımını buraya yükleyeceğim. ve bu hediyeyi sadece 50 kuruşa yapmış olacağım! Ezgi bebeğim eskiden olsa bu hediyeyi ucuza getirmekten utanır, çam sakızı çoban armağanı derdim ama hayır. bu seferki el emeği göz nuru sistem karşıtı :) burdan minnik bi spoiler verelim! herkese güzel ve tasarruflu sistem karşıtı günler!


almayın yavrularım, almayın. ihtiyacınız yok!

28 Aralık 2015 Pazartesi

Silikondan bardak altligi

Merhaba,
Bugün silikonla bardak altligi yaptim.
Malzemeler:
Silikon tabancasi ve silikon
Cikmayan renkli kalem ve peçete
Yapılışı:
Silikonu tabancaya takip eritin, silikonla mermer zemin üzerine bir dikdörtgen çizin içini dikey, yatay veya yamuk cizgilerle istediginiz gibi silikonla doldurun. Kuruyana kadar bekleyin, parcalamadan silikonu zeminden sökün. Bir pecetenin üstüne tersini çevirin elinizi boyamamaya dikkat ederek silikonu boyayin. Kuruduğunda silikon batdak altliginiz hazır.  Ayrıca silikonla isim yazarak sus eşyası da yapabilirsiniz.


SATIN ALMAMA KARARI DOMANİÇ FM'DEYDİ!'

GÜZEL HABER

Çok sevdiğim bir arkadaşım olan Dj Gölge'nin www.domanicfm.com sitesinde yer alan "Gölge ile Gölgelerin Gücü Adına" isimli radyo programında dün akşam blogumuz ve "satın almama kararı" yer aldı. 
Domaniç Fm, Kütahya ilinin bir ilçesi olan Domaniç'in ilk ve tek internet radyosu. Radyonun sayfasından istek parçada bulunabilir, sohbet kısmından doğrudan djlere de ulaşabilirsiniz. Müzik dünyasına ilişkin haberler de sitede bulunuyor. En güzeli ise dj olmak isteyenler için de fırsat tanıyan bir site!!!

27 Aralık 2015 Pazar

"almamak nasıl gidiyo?" sorusuna cevabımızdır; 1. hafta!

bol kahveli bol esnemeli bir günaydın ilk önce.

bugün pazartesi, almamaya kara verişimizin ilk haftası bitti! açıkçası güzel geçti, herkese en azından böyle bir hafta boyunca almamayı denemelerini öneririm! :)

hafta sonunu özet geçecek olursam evet cuma gününü harcamasız kapattım, ancak cumartesi günü 51,5 lirayı (evet elli bir buçuk lira, ELLİ BİR BUÇUK . ühü!) turkcell faturama verdim. kahrolsun bağzı taahhütler. pazar gününe sınav koyup da hem tatilimi hemde 3 liramı gasp eden okuluma da burdan küçük şirin kalpcikler gönderiyorum.

gelelim bu bir haftanın sonunda ne oldu,

1. gün 0 TL (yeeey <3 )
2. gün 6 TL
3. gün 9,45 TL  (5 kuruş kumbarayaa :) )
4. gün 15.5 TL
5. gün 0 TL
6. gün 51.5 TL  (kahrolsun kapitalizm)
7. gün 3 TL

sonuç olarak, eğitime ayırdığım 12.5 ,  faturama ayırdığım 51,5 ve pasta siparişine ayırdığım 7,95 haricinde 19,5 lira ile yaşayabilmişim.

bu süreç içinde kendimi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakmadım. sadece bir kaç küçük düzen değişikliğiyle başardım bunu. geçmiş haftaların bir özetini çıkardığımda, haftalık en az 70 lira  (eğitim ve faturalar bu rakama dahil değil) harcadığımı düşününce kendimi son derece başarılı sayıyorum. :)

şu an ki amacım ocak ayının 8'ine kadar cüzdanımdaki 35 TL ile yaşayarak, bu paradan hem yakın çevreme minik hediyeler hazırlayıp hemde kendime minik bir yılbaşı kaçamağı ayarlayabilmek.

hani sen yuvarlak rakamlara takıktın 8'i nerden çıktı derseniz, kısmetse ayın 8 inde 3 günlük iş sebepli bir Roma gezim olacak. Okuduğunuz yerden bana doğru kuvvvetli bir "hadi inşallah!" gönderin lütfen.

Romaaaa! <3 tamam sakinim. günü tabbiki de 0 liraya kapatmaya çalışacağım. bol kazançlı, az harcamalı keyifli bir hafta olsun! ^-^

EL YAPIMI AYRAÇ VOL:2

Merhaba

Yeni yıl hediyesi furyası devam ediyor, benim gibi kitap kurdu olan sevgili abime de bir el yapımı ayraç hediye etmek istedim. Evde daha önceki misafir çocuklardan birinden kalan bir at olduğunu hatırladım. Bunu ayraçta kullanayım dedim. İşte tarifi:
Malzemeler
-502 yapıştırıcı (parmaklarınızı yapıştırırsanız asetonla çıkartabilirmişssiniz öyle okudum :) )
-Küçük bir oyuncak
-Maket bıçağı

SATIN ALMADAN GEÇEN BİR HAFTA

1. GÜN: 7
2. GÜN 4.5
3. GÜN 2.67
4. GÜN 2.67
5. (GİDİŞ DÖNÜŞ) 5.34
6. GÜN EVDEN ÇIKMADIM- MUTFAK ALIŞVERİŞİ DE YAPMADIM
7. GÜN EVDEN ÇIKMADIM-DÜNÜN AYNISI :)

SONUÇ OLARAK BİR HAFTADA SADECE VE SADECE 22.18 TL HARCADIM.

BU ARADA YEMEDEN İÇMEDEN KISTIĞIMI DÜŞÜNMEYİN, İYİ YİYORUM. SADECE DIŞARDAN YEMİYORUM EVDE, MUTFAĞIMDA KENDİM YAPIP YİYORUM, YAĞLARINI AZ  KOYDUĞUM İÇİN VE YÜRÜNEBİLİR YERLERİ YÜRÜDÜĞÜM İÇİN 300 GRAM DA KİLO VERDİM.

CUMA GÜNÜ GOP-KIZILAY ARASI BİR İŞİM VARDI TAKSİYLE GİDİP GELSEYDİM 30 TL TUTARDI, GİDEN BİR ŞİRKET ARACINI BEKLEDİM, DÖNÜŞTE DE YÜRÜYÜŞ YAPARAK OFİSE DÖNDÜM. MAKSADIM SADECE CEBİMDEKİ PARAYI BİRİKTİRMEK DEĞİL, GENEL OLARAK GEREKSİZ HARCAMALARDAN SAKINMAK. -SONUÇTA TAKSİ PARASI OFİSCE KARŞILANACAKTI-


HAFTASONUNU AVMLERDE GEÇİRMEYİNCE, KAFELERDE ARKADAŞ BULUŞMASINA GİTMEYİNCE, ŞUNUM BUNUM EKSİK DEMEYİNCE, KENDİNE DAHA ÇOK ZAMAN HARCIYOR İNSAN. HATTA DOSTLARINA ELLERİYLE HEDİYELER YAPABİLİYOR :)


GÖZDE'YE SÜRPRİZ EL YAPIMI 2016 AJANDASI-YENİYIL HEDİYESİ

Gözdeciğime sürpriz:) Satın almama kararımız nedeniyle ilk defa ajanda satın almayacağını söylemişti geçenlerde. Onun artık bir yeni yıl ajandası var. Siz de yapabilirsiniz!

Malzemeler
-UHU,MAKAS, TÜKENMEZ KALEM,BANT
-193 TANE TEK TARAFI YAZILI KAĞIT-BEN OFİSTEKİLERİ KULLANDIM
-AJANDANIN KAPAĞINI KESECEĞİNİZ BİR DERGİ, KATALOG, KARTON VB.
-YORGAN İĞNESİ- İPLİK
-KAPAĞI SÜSLEMEK İÇİN KURDELE, SİM, ÇİÇEK, FİYONK VB.- BEĞENİNİZE GÖRE-

25 Aralık 2015 Cuma

Tasarruf ve birikim mi? o iş bizde!

Tasarruf mu? Mesela nelerden?

benim bu sıralar tasarruf etmeye çalıştığım şeylerden biri su, diğeri elektrik. ah evet bir de makyaj malzemeleri! (beyler bu konuyu atlayıp bir sonrakine geçebilirsiniz! :) )

elektrik ve su demişken, artık keyfi olarak parmaklarım buruşana kadar banyoda kalmıyorum mesela, yürünebilecek tüm katları işimin aciliyetine göre yürümeye çalışıyorum. çok büyük tasarruflar olarak görünmeyebilirler, ama günlere haftalara vurduğunuzda değişim yaratacağına eminim.

gelelim makyaj konusuna; sisteme karşı çıkmak dendiğinde aklıma gelen konulardan biri makyaj. herkesin kabul edeceğine katılıyorum, makyaj bu sistemin bir dayatması, güzelik algısının çarpıtılmasından başka bir şey değil. farkettim ki, o kadar da rengi düzenlenmiş bir cilde ihtiyacım yok. en azından haftanın her günü yapmak zorunda değilim. hepimizin yüzünde zamanla yara izleri oluşuyor. kabul etmeyip sürekli olarak kapatmak neden? artık işimin gereği olmadıkça fondöten, pudra, kapatıcı stick kullanmıyorum. kullanacağım zamanda avcumu içinde nemlendirici bir kremle inceltiyorum.

Göz makyajından da vazgeçebilmeyi çok isterdim, ama o kendi mutluluğumla ilgili bir konu :) çabucak dibi gören eyeliner için daha ince bir fırça kullanyorum. bildiğimiz okulda kullanılan sıfır numara fırçalardan. daha ince bir katman olarak sürmeyi sağlıyor. ve sünger olmadığı için daha az boyayı alabiliyorsunuz. şişenin dibinde kalan eyeliner, fondöten, rimel gibi malzemeleri de benmari* usulü eritip temizlenmiş eski krem kutularında biriktirmeyi denedim, sonuç başarılı! "yea ne uğraşcam" diyenleri görür gibiyim. İndirim yakaladığınız zamanların dışında da makyaj malzemlerinin fiyatlarına bir bakın derim :D

Birikime gelince...

farkedenler olmuşsa (eğer okunuyorsak :D ) küsüratlı yazıyoruz biraz, 2,64, 7,95 gibi. eskiden beri hep bozuk para kumbaram var ve hep içine bozukluk atarım. artık her günün sonuda 25, 10 ve 5 kuruşları, yani alışverişten kalan tüm küsuratları biriktiriyorum. en son 5 ay içinde 25 lira birikmişti. o 25 lirayı şimdi kedimin aşıları için kullanacağım.

siz de yapın böyle minik bir kumbara, elinize geçtikçe biriktirin. biriken parayı ya sokak hayvanlarına adarsınız ya küçük kuzen, yeğen mutlu edersiniz. ya da ne bileyim, canınız neyi çekerse artık :)

ama yine de para biriktireceğim diye gidip bir kumbaraya 50 lira vermeyin şimdi! :D (porland'da vardı, 50 liraya kumbara mı olur be?) eski çay tenekelerinden mükemmel minik kumbaralar yapılıyor, çay tiryakisi bir milletiz biz, yaparsınız siz!

http://10marifet.org/yazi/cay-kutusundan-kumbaraya/

*benmari usulü eritmek, Sıcak bir suyun içinde şişelerin ağzını sıkıca kapatıp, ya da zipper poşetin içinde, bir 5- 10 dk bekletin. yumuşadığını ve daha akışkan hale geldiğini görürsünüz, rimel ve eyelinerlar için içine biraz gülsuyu ya da nemlendirici dökmeyi deneyebilirsiniz. benmari usulü ertime yaparken ellerinizi korumayı unutmayın ve ısıtılmış malzemeleri kullanmadan önce mutlaka soğutun.

Hayalleriniz varsa daha kolay oluyor !!

  
 Evet ben de satın almıyorum.! Çünkü çok daha güzel şeyler yapmak için para lazım :)

   Bu işe sonradan dahil oldum. Baktım, bizim kızlar bir yola çıkmış "aa bensiz olur mu hiç! " dedim ve işte buradayım. Ezgi ve Gözde bu işte baya ciddiler. Bende onlara olabildiğince ayak uydurmaya çalışıyorum. 
   Aslında bu fikri sevmemdeki en önemli neden, para biriktirmem için mükemmel bir fırsat olması. Zaten normal hayatımda da alışveriş delisi olan bir kız değilim. Hatta tutumlu bile sayılırım( tabi ki cimri degilim. Tutumluyum! Arada çok büyük fark var :)) Para biriktirip çok daha eğlenceli aktiviteler yapmayı tercih ediyorum. Arkadaşlarımla o cafe senin bu cafe benim gezmek çok güzel tabi ki ama ona da para dayanmıyor anacım.. Herşey ateş pahası. En basiti 50 kuruşluk çaya bile 3 lira veriyoruz. Giderim çayımı evimde, anacığımın elinden içerim.

 PARA BİRİKTİREREK YURTDIŞI SEYAHATİ YAPMAK..! 

   Ben yaptım, valla oluyor. Her ay elime geçen paradan ayırabildiğim kadar köşeye attım. Arada canım ablamın ve halamın desteklerini de inkar edemem tabi ki. Arkadaslarım orda burda gezerken ben azmettim, gitmedim (en azından hepsine), özel dersler verdim tabi öyle saati bilmem kaç lira olan özel derslerden degil, komşu kızına destek attım, annesi de sağolsun benim projeme destek attı :) Falan filan derken tam 2000 lira bitiktirdim ( Bu mu yani demeyin. Bir öğrenci için, ki aylık 250 lira geliri olan bir ögrenci için büyük para! ) 

  Daha sonra güzel bir ekiple kısa film yarışmasına katıldık ve 3. olduk. Ordan da geldi mi 2500 TL. Oohh mis... :) sonra mı?? Sonrası ver elini Orta Avrupa.!

 Uzun lafın kısası, sizde hayatınızda ufak tefek tasarruflar yapıp hayallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Bizim gibi hayatınızda hiçte elzem olmayan şeyleri satın almayarak para biriktirip, müthiş deneyimler kazanıp, tatiller yapabilirsiniz. Yapabildiğinizi gördükçe de daha da heveslenecek, aslında sizin için nelerin daha önemli olduğunu keşfedeceksiniz. 

EL YAPIMI AYRAÇ

YENİ YIL HEDİYESİ AYRAÇ YAPIMI :)


Basılı kitap okuduğunu bildiğiniz herkese yapıp hediye edebileceğiniz kişiye özel bir hediye fikri: Ayraç. Hem akılda kalıcı  hem de çoğu okur için çok değerli olacak bir hediye. Çok mu çok kolay yapımı, şöyle ki:

EL YAPIMI YENİYIL HEDİYESİ



Yeni yıl gelirken, alışveriş çılgınlığına kapılmadan hediyeleşmenin bir yolu yok mu diye düşünmeye başladım. O sırada ofisime kimsenin işine yaramayacak bir katalog geldi. (Yeğenimin adı Ege, katalog da aynı isimli bir projeye dair, üstelik içinden bir de kartpostal çıktı.) Ben de bu kataloğun içinden çıkan parçaları kesip yapıştırarak değerlendirmeye karar verdim.Siz de evinizdeki eski kartpostalları değerlendirebilirsiniz. Emin olun el emeği olan hiç bir hediye unutulmaz.

3. gün ve 4. gün

3. VE 4. GÜN 

Kısaca 3. gün, dönüşte bir arkadaşım gideceğim yere kadar götürdü ve yaşasın ev yemeği dedik Gözde ile:) 3. günü 2.67 ile kapattım.

Ertesi gün de aynı şekilde döndüğüm için yine yol ücreti ödemedim. Ofiste yoğurt vardı, ekmekle onu "götürürüm" diye düşünürken baktım öğle yemeği vakti gelmiş bile! O sırada el yapımı bir kartpostal yapmaya çabalıyordum - yeni post el yapımı hediyeler hakkında olacak-.

Dönüşte de aktarma yapınca 4. günü de 2.67 ile kapattım.

Az önce halamla telefonda konuştum o da destek veriyor, çok mutlu etti beni.Yaptığım hesaba göre, evde yiyerek, ihtiyacımdan fazlasını satın almayarak haftada 60 TL kar ediyorum. Bu da aylık 240 TL! E az mı?


O para ister iyiliğe (ihtiyaç sahibini doyurmaktan, muhtaçlara kıyafet almaya, kediye köpeğe mama dağıtmaktan belli hastalıklar için kurulan derneklere bağışlamaya)  ister kültürel materyallere, ister çok istediğiniz bir hayalinize harcanabilir. Boşa gitmemesinin verdiği huzur bile yeter!

Dün akşam, Gözde'nin puding için açtığı sütü değerlendirerek sütlü poğaça yaptım. Bununla ilgili post gelecek! Kalan süt ve kandil simidinden kalan yumurta aklarını kullanarak da omlet yaptım. Poğaçalar hem dün akşamlık yemeğim hem de bugünün atıştırmalığı oldu! Omleti de kahvaltı yerine yedim.

Bir de bir şeyi fark ettim, bazen televizyonu açmamak gerekiyormuş, kendinizi dinleyin, kendinizle konuşun! İyi geliyor inanın. 

 

şimdi bi açıklama yapmak gerekirse..

NEDEN VE NASIL YAPIYORUZ?

Bazı insanlara bu durumu anlatmak zor oldu, sadece para harcamaktan kaçındığımızı düşünenler oluyor. Durum aslında öyle değil. Evet hepimizin belli hayalleri var ve bu hayaler içinde birikim yapmaya çalışıyoruz, ama olay sadece bundan ibaret değil.

dışarı çıkıp kahve içme teklifini kibarca reddedip durumu açıkladığımızda "ya tamam bunu ben hallederim" cümlesini sevimli şekilde kuranlar da oldu, itici şekilde kuranlarda. önemli olan hesabı "bizim" ödemememiz değil, hesap ödenecek her türlü durumdan kaçınmamız. bizim şu an askıya aldığımız şey gereksiz olan tüm harcamalar, bu ödemeyi kim yaparsa yapsın biz bir parçası olmak istemiyoruz, o kadar. 

İstanbul'a gittiğimde buluşmak için sözleştiğim bir kişi, kahve içmeyi önerdi. kendisine satın almama kararı verdiğimi ancak isterse taksim eminönü arasında güzel bir yürüyüş fikrine açık olduğumu söyledim, beni destekleyerek yürüyüşe katılmak istediğini söyledi, işte almak istediğimiz tepki bu :) kendisine burdan kocaman bir teşekkür!

Nasıl yaptığımız konusuna gelince, zorlandığımız anlar olmuyor değil, ama kendi açımdan söylemek gerekirse bunu başarmış olmayı çok istediğim için kararlılığım da artıyor. Örneğin ben dün porland fabrika satış mağazasında yeni kurabiye damgalarına bakarken kendimle savaştım ve kazandım. (ancak gingerbreadhouse kalıplarına bakarken kendimden geçmiş olmalıyım ki annem onları bana hediye olarak aldı, hala keşke almasaydı diyorum ama bu, kalıplarıma bakarken sevinç çığlıkları atmama engel olamıyor! annneeeeee <3 )

kalıpları kulanmayı öğrenip, sipariş alıp, kazandığım parayla da sokak hayvanlarıa mama alarak bu durumu dengelemeyi düşünüyorum! (bana sipariş versenize <3 :P )

ilk hafta sona ermek üzere, PEKİ NE DURUMDAYIZ?

bu 40 gün içinde elimde olacak bütçe belirlendi sayılır, 410 lira gibi bir rakam. 

çarşamba gününü, hazırlandığım pasta siparişinin bazı malzemelerine ödediğim 7,95 tl dışında harcama yapmadan kapattım. yaşasın ev yemeği! (öyle değil mi sayın ezgi harika?)

perşembe günü baskıları hiç içime sinmeyen ve yanlış spirallendiği için katil olmamaya gayret ettiğim ödevime ciğerimin sol köşesi ile beraber bir 10 tl'cik bıraktım. ( kapakları olmayan ve TERS TARAFA BASILMIŞ spirale 3 lira almak nedir sayın betacopy?!) 2,5 lirayı ders notlarına 3 lirayı da yola verdim ve günü 15.5 tl ile kapattım.

şu an TRTnin soğuk odalarında elimde evden getirdiğim fındıklı kahvem, kekim, poğaçalarım ile yoğun bir çalışma gününe hazırlanıyorum :) günü harcama yapmadan kapatmak niyetindeyim.

vakit bulduğumda uyguladığım bir kaç tasarruf ve birikim ŞEYLERİNİ de (buraya yazacak uygun kelimeyi şu an bulmadım) yazacağım.

ufak bi teşekkür; ankara ayazında ince gelinlik giyip bana poz veren ezgicim sayesinde, ödevim oldukça beğenildi ve yüksek bir not alacağımı tahmin ediyorum. hayatımın son bir buçuk yılında, her zaman yanımda olan canım dostum, teşekkür ederim!


23 Aralık 2015 Çarşamba

KANDİL SİMİDİ

KANDİL SİMİDİ TARİFİ! (HEDİYE SİMİTLER)

Bir arkadaşıma kandil simidi vereceğime söz vermiştim. Eskiden olsa satın alacağım simitleri "satın almama kararı" nedeniyle para harcamadan, mümkünse de en düşük giderle pişirmek zorundaydım.

Başladım google taraması yapmaya, evdeki malzemelerle yapabileceğim en uygun tarifi buldum.

  Malzemeler

  • 200 gr. margarin (oda sıcaklığında)
  • 2 adet yumurta (sarısı hamura, beyazı dışına)
  • yarım çay bardağı zetinyağı
  • 2 yemek kaşığı sirke
  • 2 yemek kaşığı toz şeker
  • 2 çay kaşığı tuz
  • 1 paket kabartma tozu
  • 3-4 su bardağı un
  • Susam ve çörek otu

2. GÜN (PARA HARCAMADAN YAŞAMAK)

PARA HARCAMAMA MUTLULUĞU

Sanmayın ki para harcamadan yaşamak mümkün, tabi ki değil. Ya da sanmayın ki para harcamamak tek başına "mutluluk" sağlasın. Fakat neye ne kadar harcadığınızı fark etmek ve bunlardan kendinizi uzak tutmak, niyahetinde bunları yapmadan da gayet keyifli zaman geçirebilirmişim demek insana ayrı bir mutluluk veriyor. Satın almama kararının ardından biz de bu mutluluğu yaşadık.

SATIN ALMAYANLAR ÇOĞALIYOR

"Satın Almama" hareketine başlamamızın hemen ardından Gözde annesine bahsetmiş, o da   desteklemekteymiş. Keza benim de ailemden pek çok kişi desteklediğini söyledi. Bizi çok sevindirdiler.

Seda'dan sonra Gözde'nin üniversiteden arkadaşı Begüm de sosyal medya üzerinden satın almamaya dahil olduğunu duyurdu. İlk günden 4 kişi olduk. :)

Ertesi gün  pek kıymetli dostum Bahar da bahsetmiş olduğum yazıyı okumasından itibaren bir arkadaşıyla beraber gereksiz eşyaları satın almama kararı verdiğini anlattı. Şimdi bunu hayatına daha da çok uygulamaya çalışıyor.

Son olarak (dost-sırdaş-arkadaş-herşey :) ) Tuğba da blogu okuduğunu taaa Almanyalardan haber etti ve de desteklediğini söyleyerek bizi mutlu etti.

NEYE NE KADAR HARCADIK?

İlk gün GOP-Kızılay arası yürüdüm, o paraya margarin aldım, ertesi güne kandil simidi yaptım o margarinle (bir sonraki postta tarifi paylaşacağım çok lezzetli oldu).Bir de 6 yumurtaya 2.5 TL verdim. Kısacası gidiş-geliş ve mutfak = 7 TL ile günü kapattım.

2. gün Gözde'nin fotoğraf çekimi için, Kızılay-Cebeci arası yürüdüm, GOP'a bir arkadaş bıraktı (çekimler için gelinlik giymiştim yürüyemezdik), ordan Kızılay'a yürüdük Gözde ile. Ofis yemeği, kandil simidi, haşlanmış patates yedik. Tüm mağazaların, kafelerin önünden geçerken bak bu mağazaya da girerdik, kesin burda kahve içerdik vb. diyerek eve gittik. Eve geçerken aldığım bazlama ile günü 4,5 TL harcamayla kapattım.

Bugün 3. gün ve erken kalkıp yanımıza kahvaltılık hazırladık -tost,haşlanmış patates/ofis çayıyla iyi gider) , aktarma yaptım toplam 2TL 67 kuruş ( 33 kuruşluk dev kazanç :) ) ile ofisime gelmenin haklı gururunu yaşıyorum.

Gözde'nin de dediği gibi "harcamadan da mutlu olunuyor"



22 Aralık 2015 Salı

iyiyiz sanırım ya, evet. iyiyiz.

bugün üçüncü gün, şu an toplam harcam 1,5 lira ve önceden ödenmiş (karta yüklenmiş) olduğu için para harcamamış gibi hissediyorum kendimi. şu an bu girdiyi yazarken, önümde ezginin zabahın köründe sevgiyle hazırlamış olduğu ( :D :P <3 ) peynirli bazlama tost ve kendi elleriyle yaptığı kandil simitleri var. dışarıdan yemeden de yapabiliyoruz bunu. belki biraz uykudan feragat ediyoruz, ama değiyor.

dün çekimle meşgul olduğumuz için güncelleme yapamadık. Günü ezginin yaptığı simitler, yanımda taşıdığım mercimek çorbası ve ofis yemeği ile geçirdik. ben günü 6 liraya kapattım. 3 lira yol, 3 lira süt. Süt ve ekmek alacağımız ve günü de minimum hesapla kapatmak istediğimiz için gaziosmanpaşa - kızılay arasını yürüdük! :) bu arada farkediyorum ki süpermarketler çıktı çıkalı, küçük esnaf tutunmaya çalışırken herşeye zam yapar olmuş!  marketten 1,5 -  2 liraya aldığın sütü büfeden 3 - 3,5 liraya almak hafif koymuyor değil. 

yürürken farkında vardığım bir durum daha, bu sistemin içnde ihtiyacımız olmayan şeylere  o kadar çok para harcıyoruz ki. alışkanlıktan başka bir şey değil. tunalıdan inerken, eskiden olsa ezgiyle en az iki mekana girer, yemek yer, kahve içer, kozmetik dükkanının indirim afişini görür görmez içeri dalar bir kırmızı ruj daha alırdık. yapmadık. biraz zor oldu ama başardık. günü minimum harcama, bolca temiz (ve maalesef soğuk, dondurucu) hava ve yakılan kaloriler ile kapattık. 

harcamadan da mutlu olunuyor :)

bugünü 1,5 lira ile kapatacağım. yaşasın kurum servisi! <3

21 Aralık 2015 Pazartesi

iyi günlerde "harca'ma'mak" adlı deney

maddi sıkıntıda olayım olmayayım, her daim  hesap kitap yapan bir insanım ben. cimri ya da savurgan olduğum için değil, elimdeki parayı nasıl değerlendirdiğimi bilebilmek için yapıyorum bunu. yakın bi geçmişte okuduğum satın almamak ve hayatı daha sade yaşamakla ilgili olan yazı, aklımın bir köşesine yer etse de harcamaya devam ederek  "ama iş için sonuçta" ile dolabımı, "kırk yılda bir görüyorum arkadaşımı bi yemek yeriz artık"  ile de midemi bir hayli doldurdum. ama artık yeter.

21 Aralık - 30 Ocak arasında yaptığım harcamaları en aza indirecek, sağlıklı beslenecek yürüyüşlerimi artıracak, yeniden spor yapmaya başlaycak olmaktan mutluluk duyuyorum. yuvarlak sayılara ve ay/hafta başlarına takık bir insan olarak, tam 40 günlük  bir görev edindim kendime.

şu anda gelirim sabit olmamakla beraber aylık en az 380 en fazla 1000 lira. Bunun dışında yaklaşık olarak 2800 tl borca sahibim. haftanın 3 günü çalışıyorum ve servis kullandığım için yol masrafım olmuyor. hafta içi 2 gün okula gidiyorum, ve mutlaka hafta sonunda yapmam gereken bir angarya oluyor.

bu 40 günlük süreçte birincil amaçlarım; ocak ayında alacağımı düşündüğüm 600 liralık ödememe dokunmadan borcumu ödeyip, azaltmak . 100 liralık telefon faturası ödemek (kasım-aralık, aralık-ocak. kahrolsun bağzı taahütler). 30 lira ile kedimin aşılarını yaptırmak. yol masraflarına sadece 80 lira ayırmak ve yürünebilecek mesafeleri yürümek. 50 lirayı zorunlu hijyenik ihtiyaclara ayırmak. ve tüm gıda ihtiyaçlarını evden karşılamak (neyseki ailesiyle yaşayan bir öğrenciyim, ve annem evde sıkıldıkça yemek yapan bir emekli öğretmen).  ve tüm bunları yaparken 4 kilo verebilmek.

yani kısacası 260 lira ile bu süreci kapatıp artırdığım 120 lirayı daha iyi amaçlar için biriktirebilmek.

ikincil amacım ise; bunu hayatımın ilerleyen dönemlerinde de uygulayabilmek.

bugün birinci gün, gün sona ermek üzere. ve ben bugün 1 kuruş bile  harcamadım! :)

satın almadan, harcamadan, sistemin çarkına alet olmadan günler geçirebilmek dileğiyle!

1. GÜN

HEYECAN DOLU BİR BAŞLANGIÇ

Gözde ile satın almama kararımızı sosyal medyadan duyurmamızın üzerinden henüz 15 dakika geçmişti ki, yakın arkadaşlarımızdan Seda da bize katıldı şuan üç kişi büyük bir heves ve istekle bu yola çıkıyoruz.

Hepimizin belli bir miktarda kasasında parası var, en az harcama yapmaya çalışarak bu ayı geçireceğiz -Gözde hedefi yükseltti ve 40 yaptı bile!- Ben 30 günü görünce buna karar vereceğim.
Elbette başarabilirsem devamını da getireceğim.

Benim cebimde 280 tl olacak, 60 lirasıyla borcumu ödeyeceğim, 220 tlnin 156 TL'sı yola gidecek 64 TL'nin 30 lirası ile kontör alacağım (çalıştığım için telefon kullanmak zorundayım). 34 tl ise mutfak giderim için elimde kalacak.

Kira ödemiyorum, evdeki buzlukta ve çekmecelerde canım annemin kuruttukları, konserveledikleri, dondurdukları bulunuyor. Bu ay onları yiyebilirim.

Sevdiklerime yeniyılda hediye almayacağım, ama fırsatım olursa el emeği küçük sürprizlerim olabilir.

Gözde (aynı zamanda çalışıyor) ve Seda öğrenci onların öğle yemeği gibi bir giderleri daha var. Benimse yol masrafım daha fazla.


Peki öğlene kadar ne yaptım?


- Her gün yaptığım gibi 15 ile 2 lira arasında değişen bir paraya dışardan kahvaltı almadım onun yerine  öğle yemeğine zaten yaklaştığım için, çay içtim ve zamanını bekledim.

-Yedikten sonra masayı deterjanla değil sirke ile sildim. (Tertemiz oldu şüpheniz olmasın.)

-Açık kalan ışıkları söndürmedeki hassasiyetimi geliştirdim.

Burdan doğruca evime gitmeyi başarırsam 3 tl gidiş 3 tl dönüş ile 6 tl harcamış olacağım sadece! Bir otobüse binmezsem 50 dakika yürümem gerekir havalar soğuduğu için bunu yapamıyorum. Ankaralılar iyi bilir iki otobüs arasında aktarma yapabilirim ama kartlı otobüsler de iş çıkış saatinde dolu geliyor. Buna da bir çözüm bulacağım elbet.


FELSEFİK BİR ŞEYLER KARALAYAYIM

Biz Weber'i de Protestan Ahlak'ını da, biriktirmenin kapitalizmdeki yerini de bilen, üniversite okumuş mezun olmuş ya da olmak üzere olan kişileriz. Buradaki temel mantık, sürekli satın alıp delice tüketen insanlardan olmamaya çalışarak, parasını mantıklı şekilde harcayan ve bunu yaparken de çoğu ihtiyacın sonradan üretilen yapay ihtiyaçlar olduğunu göstermek.



SATIN ALMAMAK

SATIN ALMAMA KARARI



21 Aralık 2015 itibariyle yakın arkadaşım Gözde ile satın almadan bir ay geçirmeye karar verdik. Hemen ardından facebook, twitter ve instagram üzerinden aşağıdaki yazıyı paylaştım. (satınalmamakararı hashtagi ile)
"Sevgili arkadaşlarım ve ailem, geçtiğimiz günlerde bir yazı okudum, yazı bir yıl boyunca zorunlu ihtiyaçlar dışında satın almadan yaşayan bir kadın hakkındaydı. Gözde ile birlikte yeni yılın alışveriş çılgınlığından uzak durmak ve birikim yapmak amacıyla bir ay boyunca harcamama kararı aldık. Zorunlu ihtiyaclarımız dışında satın almayarak en başta bunu yapabileceğimizi kendimize göstereceğiz. Bu nedenle yeniyıl için bizden hediye beklemeyin, görüşmek için de kafe vb yerlere çağırmayın, çayı çorbayı beraber evde de içeriz. Bu sisteme karşı bir ay olsun durabilecegimizi görmek istiyoruz, siz de yardımcı olun. Zaman zaman nasıl geçtiğine dair notlar düşeceğim. Sevgiler:)" 
Bahsetmiş olduğum kişi http://almadim.blogspot.com.tr/'in yazarı Selma Hekim'di ve /http://www.yesilist.com/ un yazarı ile bir röportaj yapmıştı, okudukça ufkum genişledi, bir dönem boyunca daha hassas davrandığım çevreci yaşam tarzını bir süredir çeşitli bahanelerle bir kenara ittiğimi fark ettim. 

Kendime dönüp baktığımda ise pozitif düşüncelerimin çoğunu rafa kaldırdığımı, ikili ilişkilerde biraz daha baskıcı olduğumu anladım. Bunu yaptığım kişiyle konuştum, karşımdaki kişiye kucak dolusu bir huzur verdim. Biraz kafası karışmış olabilir. Dün aklımdaki kaosu sözcüklere dökerken beni ancak takip eden kişiye basit ve açık cümleler kurdum. Biriyle iyi hissediyorsanız yanyanasınızdır ve bu hissetmediğiniz ana kadar sürer gider.
 Bir sonraki girdi satınalmamak hakkında olacak.